9 Temmuz 2017 Pazar

Soru Sormayı Gözlemleme

Soru Sormayı Gözlemleme


Öğretmenimiz, öğrencilere soru sorarken açık ve anlaşılır bir dil kullanıyordu. Soru sorarken öğrencilerin, gelişim düzeylerine uygun ve öğrencilerin bildikleri kelimeleri kullanmaya çalışıyordu. Öğretmenimiz ”Erozyonu etkileyen faktörler nelerdir?”sorusunu sorarak dersi sunmaya başladı. Soruyu sorduktan sonra öğrencilerin cevabı düşünüp bulmaları için yaklaşık 30-40 saniyelik bir zaman veriyordu. Öğretmenimiz, öğrenciler düşünürken onların cevabı bulmaları için de ipuçları veriyordu.

Öğretmenimiz, öğrencilere soruları yöneltirken genellikle öğrencilerle göz temasını kuruyordu. Öğrencilere soruları cevaplamaları için söz hakkı verirken isimleriyle hitap ediyordu. Öğretmenimiz soruları sorarken görsel materyaller ve beden dilinden de yararlanıyordu. Örneğin; erozyona uğramış bir yerin resmini göstererek “Burası neden böyle olmuştur?” diye soruyordu. “Su olmadan yaşayabilir miyiz, toprak neden önemlidir?” gibi açık uçlu ve yoruma dayalı sorular sormayı daha çok tercih ediyordu. Öğretmenimiz soruların cevaplarını aldıktan sonra kendisi de genel bir özetleme yapıyordu.

Öğrencilerin verdikleri doğru cevaplardan sonra alkışlatma, motive kartları verme gibi pekiştireçler kullanıyordu. Aferin, çok güzel, bravo gibi sözlü pekiştireçlere de sık sık yer veriyordu. Yanlış cevaplarda ise soruyu tekrar başka sözcükler kullanarak ve örneklerle açıklayarak öğrencilere yöneltiyordu. Böylece öğrencilerin soruyu daha iyi anlamalarına yardımcı oluyordu. Yanlış cevaplarda “Kesinlikle yanlış, olmadı, bu nasıl bir cevap” gibi ifadeler kullanmıyordu. Daha çok “Tamam senin dediğinde doğru ama şöyle olsa daha iyi olmaz mı?” gibi ifadeler kullanıyordu. Yanlış cevaplardan sonra öğrencilere ipuçları vererek doğru cevapları bulmalarına yardımcı oluyordu.

Öğretmenimiz soru sormayı daha çok öğrencileri derse güdülemek, öğrencilerin ön bilgilerini yoklamak ve derse ilgisiz olan öğrencileri derse katmak için kullanıyordu. Sorular genellikle kısa cevap olmayıp, açık uçlu ve uzun cevap gerektiren türden oluyordu. Öğretmenimiz, sınıfında küme çalışması uyguluyordu. Bu yüzden soruları sorduktan sonra öğrencilerin kendi aralarında cevapları tartışarak bulmaları için fırsatlar veriyordu. Böylece öğrenciler arasında işbirlikçi öğrenmeyi de sağlamış oluyordu.


EmoticonEmoticon